Öğrenilmiş Çaresizlik Nedir? Fil Örneğiyle İnsan Psikolojisine Derin Bir Bakış Bir psikolog olarak, insan davranışlarının ardındaki görünmez mekanizmaları çözümlemek her zaman ilgimi çekmiştir. Neden bazı insanlar zorluklar karşısında mücadele etmeyi seçerken, bazıları daha denemeden pes eder? Bu sorunun cevabı bizi öğrenilmiş çaresizlik kavramına götürür. Bireylerin yaşadığı tekrarlayan başarısızlıklar sonucunda, artık değişim için çaba göstermemeyi öğrenmesi… İşte bu, insan psikolojisinin en kırılgan ama aynı zamanda en öğretici yönlerinden biridir. Fil Örneği: Gücün Zincirle Bastırılması Psikolojide sıkça kullanılan fil örneği, öğrenilmiş çaresizliği anlamanın en çarpıcı yollarından biridir. Küçük bir fil yavrusu, güçlü bir kazığa zincirlenir. Ne kadar çabalarsa çabalasın, zinciri kıramaz. Günler,…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Y Sınıfı Uçak Bileti: Bir Kültür ve Toplumsal Yapı Meselesi “Her bir kültür, kendi dünyasına bir pencere açar; gözlerimiz o pencereyi nasıl açarsa, dünyayı da o şekilde görürüz.” Bir antropolog olarak, farklı toplumları, onların geleneklerini, ritüellerini ve sembollerini keşfetmek her zaman büyük bir ilham kaynağı olmuştur. Bu yazımda, modern dünyanın bir parçası olan uçak seyahatlerine dair bir kavramı, yani “Y sınıfı uçak bileti”ni antropolojik bir perspektiften ele alacağım. Uçak bileti sınıflarının, yalnızca seyahati kolaylaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal yapıyı ve kültürel kimlikleri nasıl yansıttığını inceleyeceğiz. Seyahat etmek, sadece fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda bir toplumsal ve kültürel yolculuktur. Peki,…
Yorum BırakKangal Köpeği Ne Kadar Güçlü? Bilimin Işığında Efsanenin Anatomisi Merhaba meraklı zihinler! Bugün sizlerle birlikte, doğaya olan hayranlığımızı bilimsel bir mercekle birleştireceğimiz ilgi çekici bir konunun peşine düşüyoruz: “Kangal köpeği ne kadar güçlü?” sorusu, sadece hayvan severlerin değil, zoologların, davranış bilimcilerin ve biyomekanik uzmanlarının da ilgisini çeken bir soru. Anadolu’nun bu efsanevi bekçisinin gücü, söylencelerin ötesinde gerçek verilerle ne kadar etkileyici? Gelin, bilimin ışığında bu sorunun derinliklerine birlikte inelim. Kangal’ın Gücü: Efsaneden Gerçeğe Kangal köpeği, Türkiye’nin Sivas bölgesinde yetişen ve binlerce yıldır sürüleri koruyan bir çoban köpeği ırkıdır. Onu diğer köpek ırklarından ayıran en belirgin özelliği ise fiziksel dayanıklılığı, refleksleri…
Yorum BırakTürkiye’nin En Verimli Toprağı Nerede? Edebiyatın Köklerine Yolculuk Edebiyat, kelimelerin gücünü bir araya getirerek dünyayı yeniden şekillendirme becerisini taşır. Kelimeler, bir toprak parçası gibi kökleriyle bir halkın hafızasına, tarihine ve kültürüne işler. Her bir metin, her bir karakter, her bir anlatı, toprakla kurduğumuz ilişkimizin bir yansımasıdır. Türkiye’nin verimli toprakları, yalnızca coğrafi anlamda değil, aynı zamanda edebiyatın zengin dünyasında da derin izler bırakır. Bu yazı, verimli toprakların yalnızca tarımla değil, edebiyatla da şekillendiğini keşfetmeye davet ediyor. Toprak ve Edebiyat: İki Ayrı Ancak Birbirine Bağlı Kavram Verimli toprak denilince, ilk akla gelen şeylerden biri tarıma dayalı üretkenliktir. Ancak toprak, sadece fiziksel bir…
8 YorumTelefonda Neden Durduk Yere Reklam Çıkıyor? Psikolojik Bir Analiz Bir psikolog olarak insan davranışlarını gözlemlemeyi her zaman ilginç bulmuşumdur. İnsanların neye tepki verdikleri, nasıl kararlar aldıkları, hangi durumların onların ilgisini çektiği veya dikkatini dağılttığı gibi sorular, her zaman aklımı kurcalamıştır. Ancak son zamanlarda, bir konu beni daha fazla düşündürmeye başladı: telefonda aniden beliren reklamlar. Neden tam da o anda, sıkılmadığınız veya ilgilenmediğiniz bir anı hedef alıyorlar? Bu yazıda, telefonu elinize aldığınızda durduk yere karşılaştığınız reklamlara, psikolojik bir mercekten bakacak ve bunların insan davranışı üzerindeki etkilerini analiz edeceğiz. Bilişsel Psikoloji ve Reklamların Hedeflemesi Reklamların telefonlarımızda aniden belirmesi, bir anlamda bilişsel psikolojinin…
Yorum BırakSoru Sıfatı Ne? Türkçede Sorgulamanın İnce Ayarı Türkçe dilbilgisinde soru sıfatı, bir ismi niteleyerek o ismin kimliğini, miktarını ya da türünü öğrenmeyi amaçlayan sözcüklerdir: hangi, kaç, kaçıncı, kimi bağlamlarda ne tür, ne biçim gibi kalıplar. Bu öğeler, cümlenin bilgi yapısını değiştirir; odaklanan isim ögesine “bilinmeyen” etiketi ekler ve tümceyi bir bilgi talebine dönüştürür: Hangi kitap senden? Kaç kişi geldi? Tarihsel Arka Plan: Klasik Nahivden Modern Dilbilime Osmanlı’nın son döneminde kaleme alınan gramerlerde istifhâm (soru) unsurları ayrı başlıklarla işlenmiş, hangi ve kaç gibi öğeler çoğu kez “soru edatları” kümesi içinde değerlendirilmiştir. Cumhuriyet’le birlikte yerli gramer geleneği yerleşirken, nitelik bildiren soru unsurları…
Yorum BırakMecazi Anlamı Ne Demek? — Edebiyatın Gizli Kapılarından Bir Yolculuk Kelimelerin Gücü ve Anlatının Büyüsü Bir edebiyatçı olarak her zaman şunu düşünürüm: Bir kelime, sadece harflerin yan yana gelmesi değildir. O, bir duygunun, bir hayalin, bir geçmişin yankısıdır. Bazı kelimeler gerçeği olduğu gibi söyler; bazılarıysa gerçeği gizler, dönüştürür, büyütür ya da küçültür. İşte tam bu noktada mecaz devreye girer. Mecazi anlam, kelimelerin gündelik anlamlarından sıyrılıp insan ruhunun derinliklerine dokunduğu o büyülü alandır. Edebiyatın özü, kelimelerin bu ikinci, üçüncü hatta sonsuz anlam katmanlarında saklıdır. “Mecazi anlamı ne demek?” sorusu aslında şunu da sorar: Kelimeler bizi nasıl dönüştürür? Mecazın Kökeni: Düşüncenin Dönüştürülmüş…
Yorum BırakKalsiyum Olmazsa Ne Olur? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Kimi zaman bir bardak sütü reddederken, kimi zaman peyniri sofradan eksik etmezken aslında hepimizin farkında olmadan bir mineralle kurduğumuz kadim bir bağ var: kalsiyum. Kalsiyumun eksikliğini düşündüğümüzde aklımıza hemen kemikler gelir, ama işin aslı çok daha derin. Gelin, bu konuyu hem küresel hem yerel gözle, farklı kültürlerin penceresinden birlikte inceleyelim. Kalsiyumun Hayattaki Görünmez Gücü Kalsiyum sadece kemiklerin değil, kalbin, kasların ve sinir sisteminin sessiz kahramanıdır. Onsuz vücut, elektrik sinyallerini düzgün iletemez, kaslar kasılamaz, kalp ritmi bozulur. Küresel ölçekte bakıldığında, kalsiyum eksikliği yalnızca sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir beslenme eşitsizliği…
Yorum Bırakİnsanı Harekete Geçiren Görünmeyen Güç: Güdüye Antropolojik Bir Bakış Dünyanın farklı köşelerinde, farklı dillerde, farklı tanrılara dua eden insanlar aynı şeyi hisseder: harekete geçme isteği. Bir antropolog olarak, kültürlerin çeşitliliğini keşfetmek kadar, bu çeşitliliğin ardındaki ortak psikolojik mekanizmaları anlamak da büyüleyicidir. Güdüler, yani insan davranışlarını yönlendiren içsel itki güçleri, yalnızca bireysel psikolojinin konusu değildir; aynı zamanda toplumsal yapının, sembollerin ve ritüellerin temelinde de yer alır. “Güdü nedir, psikoloji örnekleriyle nasıl açıklanır?” sorusunu yanıtlamak, aslında insanın kültürel ve biyolojik varlığını birlikte anlamaya giden bir yolculuktur. Güdünün Antropolojik Temeli Psikolojide güdü, davranışların arkasındaki enerji kaynağı olarak tanımlanır. Ancak antropolojik bir perspektiften bakıldığında,…
Yorum BırakGözyaşı Kanalı Kendiliğinden Açılır mı? Bir Filozofun İnsan Ruhuna Dair Sorgusu Bir filozof olarak, bedensel bir olgudan yola çıkarak ruhun karmaşık yollarına yönelmek isterim. Gözyaşı kanalı, tıbbi anlamda basit bir yapıdır; gözden burna doğru sıvı akışını sağlar. Ancak insanı yalnızca biyolojik bir varlık olarak değil, aynı zamanda anlam üreten bir bilinç olarak ele alırsak, bu basit sorunun ardında derin bir felsefi soru gizlidir: “İnsan, kendi tıkanıklıklarını kendiliğinden aşabilir mi?” Etik Perspektif: Duyguların Akışına İzin Vermek Bir Erdem midir? Etik felsefe, davranışlarımızın “doğru” ya da “iyi” olup olmadığını sorgular. Bu bağlamda, gözyaşı yalnızca bir biyolojik sıvı değil, aynı zamanda vicdanın, pişmanlığın,…
Yorum Bırak